The Others

daha önce hiç anlatılmamış hikayelerin yazıldığı, bazı hikayelerin sınırları aştığı, kusurların mükemmeli yarattığı, yaratmanın sınırlarınınsa sınırsızlıkla belirlendiği noktasız bir yer

günü kendi ritminde yakalarken kendi ritminde hareket eden başkalarıyla buluştuğun, sınırsız potansiyelini doyasıya keşfederken ve tasarladığın geleceğe bugünden bir iz bırakırken birlikteliğin gücünü cesurca ortaya koyan adımların atıldığı bir yol

söyleyecek sözü olanlarla çok sesli, hayal ettiğini sahneye koyana dek ise tıpkı notalar arasındaki esler gibi heyecanlı bir sessizliğin insanı sarmaladığı bir dünya burası

içinde dünyanın rengini barındıran, farklı renklerin bir araya geldiği her kombinasyonda kendi benzersiz ahengini sergilediği, tek bir rengin hissine ve duygusuna sığamayacak kadar büyük bir dünya aynı zamanda

tüm renkleri içinde barındıran beyazsa eğer, the others’a en çok benzeyen renk belki de o olurdu, ama ya bu büyük dünya henüz senin benzersiz renginle tanışmadıysa?